- temelde
- fundamentally
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
çokçuluk — is., ğu, fel. Gerçekçiliğin açıklanmasında birden çok ilkenin temelde bulunduğunu kabul eden öğreti, tekçilik karşıtı, plüralizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
edebî sanat — is., ed. Edebiyatta anlatımı zenginleştirmek, renklendirmek ve daha çarpıcı bir duruma getirmek için temelde benzetme esasına dayalı söz ve manaya bağlı anlatım inceliği ve özelliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ereksel neden — is., fel. Temelde bulunan erek veya varılmak istenen ereğe götüren sebep … Çağatay Osmanlı Sözlük
feminist — is., Fr. féministe Feminizm yanlısı kimse veya görüş Ayrıntılarda görüş farklılıklarımız olsa da temelde feministlerden yanayım. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
temel — is., Rum. 1) Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. H. E. Adıvar 2) Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur 3) sf., mec. En önemli, belli başlı, ana,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorlama — is. 1) Zorlamak işi, zecir İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır. F. R. Atay 2) tıp Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk 3) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük